21 Eylül 2020 Pazartesi

Kitap: Bunu Herkes Bilir, Yazar: Emrah Safa GÜRKAN


          Problem İslam’ın özünde değil, Müslümanların algılarındaki katılık ve kemikleşmededir. Gelişimin önünü açacak reformların gerçekleştirilmesinin önünü kesen bu kemikleşmenin nedeni ise sınırlı bir müfredatı dayatan medrese eğitimidir.
     Aynı kitapları defalarca okuyan öğrenciler, bilgiyi keşfedilecek değil, edinilecek bir şey olarak görmüşlerdir. Ezbere dayalı sistem sonucu ne kendi muhakeme yeteneklerini kullanabilmişler ne de Avrupa’daki gelişmelerle ilgilenmişlerdir.
     Osmanlı geri kalmadı, Avrupa çok ileri gitti diyen yazar, gerekçelerini kitabında anlatmış.
     Osmanlı’da “orta sınıf” gelişmemiştir. Toplumun çoğu dar, statik bir hayat anlayışını benimsemiş, kendisini “tevekkül ve teslimiyet” e adamış köylülerden ibarettir. (Sayfa 50)


     Türk toplumunun bundan sonraki mücadelesinin laik-dindar değil, ileriye bakan-geriye bakan, çağın gereklerini kavrayan-kavrayamayan arasında olacak diyen yazar matbaanın Osmanlı’ya geç gelişinin nedeni olarak ne hattatların iş kaybına ne de dini engellere dayanmadığını söyleyerek asıl nedenin yeterli seviyede okuryazarın olmamasına bağlamış. Yani kitap basılsa bile okuyucu olmadığı için bu işin ekonomik olmadığını vurgulamış.

    Önemli olan fikirler değil fizibilitedir demiş.

     Neden tarihte Müslüman Kolomb’lara rast gelmiyoruz?
     Bir sebebini; doğu-batı ticaret yollarının tam merkezinde bulunan İslam devletleri ile Avrasya‘nın bir köşesinde sıkışmış Avrupalıların önceliklerinin aynı olmadığına bağlamış. Müslüman Tüccarların İngiltere’ye ya da diğer ülkelere kadar gitmelerine ve daha öteye geçip Vasco da Gama’laşmalarına pek de ihtiyaçları olmadığını yazmış.
     Yani sebebinin geniş coğrafyanın bizzat kendisi olduğunu vurgulamış, bir bakıma coğrafyanın kader olduğunu vurgulamış.

Sayfa 125:
     Christopher Kolomb Amerika’ya keşfini yapmıştı ama hala yeni bir kıta olduğunun farkında değildi. Asya’nın doğu kıyılarına vardığını zannediyordu. Bugün Kolombiya bir ülke adı olarak kalmışken kıtaya Amerika denmesinin sebebi ise burasının yeni bir kıta olduğunu dünyaya öğretenin Americo VESPUCI adında bir Floransalı olmasıydı.

Sayfa 132:
     Osmanlı döneminde İstanbul’dan Selanik’e gitmek için bile Fransız gemilerine binilmesi gerekiyorsa bunun nedeni Müslümanların ticaretten anlamaması değil, coğrafi keşifler ve Merkantilizmin kazandırdığı tecrübelerle Avrupalıların teknolojik ve ekonomik olarak ecdadımızı saf dışı bırakmasıdır.
Yıllardır eski kıtanın köşesinde kalan Avrupalıların keşfe duyduğu ilgiyi zengin olmak isteyen bir fakire benzetirsek, yüzyıllardır ticaret yollarının merkezinde olmanın verdiği rahatlıkla bir uyuşukluk geliştiren İslam dünyasını da mirasyedi zengin çocuğu benzetebiliriz belki de.

     Tarih konusunda farklı bir bakış açısı olan yazarın bazı görüşlerine katılmasam da duymadığımız konular kitapta yer edinmiş.