Elbette
tarihinle ile gurur duyacaksın, Osmanlının yedi düvele hükmetmiş yıllarını
yaşamayı isteyeceksin. Ancak bunu çalışmayla, okumayla, eğitimle, akılla, bilimle
yapmaya gayret göstermezsen alimallah Dimyat’a pirince giderken evdeki
bulgurdan olursun.
Sen Osmanlı
tarihini okumamışsan, Osmanlının yükseliş ve çöküş tarihini okumamışsan,
Araştırmacı
tarih nedir bilmezsen,
Uluslararası
ilişkilerin ne demek olduğunu bilmiyorsan,
Yakın
tarihini okumamışsan,
En ince
noktalarına kadar birçok kaynaktan Kurtuluş Savaşını okumamışsan,
Kurtuluş
Savaşı yıllarında, Türk Milletinin (din adamları da dâhil) Atatürk’e “Paşam
ülke elden gidiyor kurtar bu vatanı” deyip destek verdiğini bilmiyorsan,
Atatürk’ün,
16 Mart 1920 Tarihinde, işgalci ülkelere “ Davamızın meşruluğu ve kutsallığı,
bu zor zamanlarda, Allah’tan sonra en büyük yardımcımızdır.” Dediğini bilmiyorsan,
Kendi
menfaatlerini ülke menfaatlerinin üzerinde gören bir kitlenin, Osmanlıcılık
sevdası adı altında, dini kullanarak kandırmaya çalışanlara inanırsan, çocuklarına
Orta Anadolu’da küçük bir vatan toprağı bırakırsın.
Osmanlı geri
mi geliyor (!). Adı üzerinde geri. Herkes ileri giderken sen geri gitmeyi
düşünüyorsun. Geri de Osmanlının hangi yıllarına geri gitmek istiyorsun.
Yükseliş dönemine mi, çöküş dönemine mi? Ah bir okusan da öğrensen Osmanlının
hangi dönemleri yaşadıklarını, Ah bir bilsen Osmanlının çöküş dönemindekileri ile
günümüzdekilerin benzerliklerini, Ah bir bilsen sana Fatih dönemini gösterip, Vahdettin’in
yurdu terk ediş dönemini yaşatacaklarını.
Gözüne perde
indimi ileriyi göremezsin, gerçeği görmezsin. İşte dini kullanarak siyaset
yapanlar insanların gözüne perde çekmeye çalışıyorlar. Kimsenin inancını yargılamak
hoş değil. İnsanların inancını kullanarak sömürmeye çalışma ise hiç hoş değil. Gözündeki
buğudan kurtulmak için gözüne perde çekmeye uğraşanı fark etmen gerek. Bunun
içinde okumak okumak okumak, ama anlayarak, sindirerek, ön yargısız okumak
gerek.
Oku, araştır
ama düşüncene ters olan veya olmayan tüm kaynaklardan araştır, anla, gör, sonra
destek verip vermemek sana kalmış.
Okuyup
anlarsan, gerçeklerin farkında olursun, umut olursun ülkeye. Umut ise bir
kıvılcım gibidir ve giderek büyür. Umutun olduğu yerde hayat var demektir. Hayat
farkında olan insanlardan nefes almaya başlarsa, sen, kendin olursun ilerlersin ve çocuklarına aydınlık, mutlu, huzur dolu bir
hayat bırakırsın.
Türk Milleti
her zaman bir çıkış yolu bulacaktır yeter ki aklını kullansın.